Pisi GNU/Linux 2.3 Nar

Uzun bir çalışma sonrası Pisi GNU/Linux 2.3 KDE Nar ile karşınızda.
Live isomuzu Başlat > yardımcı uygulamalar > yali bağlantısına tıklayarak kuruluma geçebilirsiniz, Yalı başladığında şifre isteyecektir şifre live’dır.
Uzun bir çalışma sonrası Pisi GNU/Linux 2.3 KDE Nar ile karşınızda.
Live isomuzu Başlat > yardımcı uygulamalar > yali bağlantısına tıklayarak kuruluma geçebilirsiniz, Yalı başladığında şifre isteyecektir şifre live’dır.
2010 yılından bu yana LibreOffice’in Türkçeleştirmesine katkı veriyorum ve böyle büyük bir projeye katkı vermekten mutluluk duyuyorum. Verdiğim emeğin karşılığını LibreOffice’i özgür bir şekilde kullanarak alıyorum. Ancak LibreOffice ekibi bu yıl bana LibreOffice Çevirmen Rozeti vermeyi uygun bulmuş. Kendilerine bu rozeti bana verdikleri için teşekkür ediyorum.
Sevgili LibreOffice kullanıcıları 2010 yılından bu yana benim de içinde bulunduğum küçük bir grup LibreOffice’i Türkçeleştirmeye çalışıyor. Zaman zaman %100 çeviri oranını yakalasak da yeni sürümlerle birlikte çevrilmesi gereken metinler oluyor. Şuan itibariyle arayüz olarak %96 çeviri oranıyla (Şekil 1) iyi bir yerdeyiz aslında. Ancak kullanım esnasında mutlaka karşılaşmışsınızdır arada hala İngilizce olan içerikler oluyor. LibreOffice 7 sürümü hızla yaklaşmakta ve amacımız son kullanıcıya %100 bir arayüz sunmak.
Peki hem kendiniz için hem de diğer kullanıcılar için çorbada tuzum olsun istemez misiniz? Hiçbir bedel ödemeden yıllardır kullandığımız uluslararası bu büyük projeye az da olsa katkı vermeye ne dersiniz?
Bu maksatla bu pazar (05 Temmuz 2020) saat: 14:00-18:00 arasında çevrim içi bir etkinlik planlıyoruz. Çevirileri Weblate üzerinden yaparken anlık iletişim için Freenode #LibreOffice_TR kanalını ve Jitsi kullanacağız.
Çevrilmemiş 1.212 ileti yani 6335 kelime var. Gelin el ele verip LibreOffice arayüzünü %100 Türkçe yapalım. Peki nasıl çeviri desteği vereceksiniz? Bunun için öncelikle Weblate üzerinden hesap açıyoruz. Oturum açtıktan sonra sağ üst köşedeki profil simgesini (Şekil 2) tıklayın ve açılan menüden ayarları seçin. Açılan sayfada Çevrilen diller’den Türkçe’yi seçin.
Daha sonra projeler menüsünü (Şekil 3) kullanarak LibreOffice UI-master projesini seçiyoruz. Açılan sayfadan Diller menüsünü tıklayıp Türkçeyi seçiyoruz.
Şekil 3’te gösterilen sayfa açılacaktır. Bu sayfada LibreOffice bileşenlerinin çeviri durumu gösterilmektedir. Çevirisi tamamlanmış olanlarda tik (tamam) işareti varken tamamlanmamış olanlarda çeviri yüzdesi görülmektedir. Çeviriye başlamak için Çevir düğmesini tıklıyoruz.
Weblate henüz çevirisi yapılmamış ilk satırı ekranınıza getirecektir. Artık başlayabilirsiniz. Yaptığınız her çeviri için lütfen Öner (Şekil 5) düğmesini kullanınız.
Hayırlı olsun! Artık sizinde LibreOffice projesinde tuzunuz var.
Benzer şekilde Projeler menüsü altında bulunan LibreOffice Help – master projesine de katkı verebilirsiniz.
Gnome2 kullanıcılarının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmeye devam eden MATE masaüstü ortamı yeniden Pisilinux depolarında yerini aldı. Aşağıdaki depoyu paket yöneticisine ekleyip güncelle sekmesini tıklayın. Depolar güncellendikten sonra tüm paketler sekmesindeki gruplar arasında Mate-Masaüstü yerini almış olacaktır. Mate-Masaüstü’nü tıklayıp sağ panelen tümü işaretleyip Paketleri Kur dediğinizde bu güzel masaüstü sisteminize kurulacaktır.
http://mate.pisilinux.org/pisi-index.xml.xz
Sisteminizi yeniden başlatın ve oturum yöneticisinden Mate’yi seçip kullanıcı adı ve parolanızı girdikten sonra Mate-Masaüstünün kullanmanın tadını çıkarabilirsiniz.
Kazım Karabekir Paşa “İstiklal Harbimiz” isimli eserinde “İstanbul’a giderek Mustafa Kemal Paşaya Anadoluya gelmesini ve milli mücadelenin başına geçmesini teklif ettim” diyor. Elinde düzenli ordusu kalmış tek komutan ben kahraman olacağım demiyor. Kendisine kardeşim diye hitap eden silah arkadaşına gel ve bizi emir komuta et diyor. Milli mücadele böyle bir ruhla kazanıldı.
Gerçek vatanseverlik vatan için gereken neyse onu yapmaktadır. Sadece yönetmek değil aynı zamanda görevi, gerektiğinde, daha iyi yapabilecek kişilere devredebilmektir. Bugün vatan için canından değil daha ucuz olan bulunduğun konumdan vazgeçebiliyor musun?
Zotero açık kaynak bir kaynakça yöneticisidir. Kendi başına çalışan uygulaması olduğu gibi kelime işlemci uygulamaları (MS Word, LibreOffice vb.) için eklentileri mevcut.
Makale, bildiri, kitap yazımı esnasında yazarların atıflarını yaparken kolaylık sağlamaktadır. Metin içi atıflarınızı yaptıktan sonra “Kaynakça Oluştur” düğmesine tıklama ile kaynakca alfabetik sırada ve istediğiniz biçemde (APA, APA Türkçe vb) sıralamaktadır. Böylece atıf yapılan kaynaklar eksiksiz bir şekilde kaynakçaya eklenmiş olur. Yazar kaynakça ve metin içi atıf kontrolü ile zaman kaybetmez.
Zotero sayesinde yazım işlemleri bittikten sonra dahi istediğiniz atıf biçemini bir kaç adımda ayarlayabilirsiniz. Ayrıca oluşturacağınız bir hesap ile ekip halinde aynı kaynakları çevrimiçi kullanabilirsiniz. Uygulamayı bilgisayarınızdan silseniz dahi kaynak verileriniz Zotero veritabanında saklanır ve kaldığınız yerden devam etmenize imkan sunar.
Sonuç olarak zaman kazanmak, eksiksiz bir atıf-kaynakça uyumu ve istediğiniz anda kolay bir şekilde atıf biçemi seçebilmeniz için Zotero’yu kullanmanızı tavsiye ederim.
Akademik hayatla tanışmam sonrası haberdar olduğum SPSS alternatifi PSPP İstatistik Analiz Uygulamasını birçok akademik çalışmamda kullandım. Görsel olarak SPSS kadar kullanışlı olmasada bir akademisyenin ihtiyacı olan testleri yapabilme kapasitesine sahip. Kamu lisanslı olarak kullanıma sunulan bu faydalı yazılımı sevgili Serdar SOYTETİR ile birlikte büyük oranda Türkçeleştirdik.
PSPP‘nin Betik Düzenleyicisini kullanarak yapamayacağınız istatistik test ve analiz yok gibi. Ancak kullanım kolaylığı açısından grafik arayüz daha çekici geliyor. Bu nedenle en çok kullanılan One Way ANOVA analizinde kullanılan Post-Hoc testlerinin grafik arayüzle yapılabilmesine imkan veren bir yama hazırladım ve geliştirici ekibe gönderdim. Ümit ediyorum ki bir sonraki sürümde son kullanıcıya sunulur.
PSPP gerçekten faydalı ve kullanışlı bir istatistik analiz uygulaması ama grafik arayüz desteğine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden elimden geldiği kadar destek olmaya çalışacağım. Destek vermek isteyen gönüllü arkadaşları da görmek isterim.
Ne koç yaymaca var, ne inek gütme
Ne yığın yığma var, ne tırmık çekme
Ne tokat yeme var, ne de bir tekme
Ama mutlu değil bizim çocuklar.
Odasında sepet sepet oyuncak,
Parka gitse, türlü türlü salıncak,
Karnı hep tok, üstü başı kalıncak,
Ama mutlu değil bizim çocuklar.
Çarşıya gidince isteği bitmez,
Servis olmayınca okula gitmez,
Anneye babaya hiç yardım etmez,
Ama mutlu değil bizim çocuklar.
Daha büyümeden ister telefon,
Markasını sorma elbette ayfon.
Yalan söylemiyom sen de görüyon,
Ama mutlu değil bizim çocuklar.
Ona hizmetçidir evdeki herkes
Sakın incinmesin Prens, Prenses
Annesi onlardan çok çalışır ders
Ama mutlu değil bizim çocuklar
Bak gerçek dünyaya böyle mi hayat?
Çocuklarda değil bizde kabahat.
Çocuk yetiştirmek bir büyük sanat,
Ondan mutlu değil bizim çocuklar.
Ahmet Faruk ŞAP
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un fethinden hemen sonra, emri altında çalışan bir Hristiyan mimara görev vermişti. Daha sonra teftişe çıktığında, emir verdiği gibi yapmamıştı Hristiyan mimar. Buna çok sinirlenen Sultan Mehmed, Hristiyan mimarın kolunu kesmişti.
Eli kesilen mimar, Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmed Han’ı Kadı Hızır Bey’e dava etti. Kadı Hızır Bey, Fatih Sultan Mehmed’in yakın dostu idi. Normalde Fatih’e ”es-Sultan ibnü’s Sultan el Gazi Ebu’l-Feth Muhammed Han-ı Sani” diye hitap ediyordu.
Fatih Sultan Mehmed davalı olduğu için ona herhangi bir insana kullandığı hitap ile ”Murad oğlu Mehmed” şu saatte mahkemeye gelin, diye mahkeme kağıdını gönderdi. Sultan Mehmed duruşma günü mutevazi bir elbise ile mahkemeye gitti ve mahkeme başladı.
Mahkemelerde hakim (kadı) adaleti temsil ettiği için oturur, diğerleri ayağa kalkarak ifade verirdi. Kadı Hızır Bey Fatih’i otururken görünce ona;
–“Şuanda suç murafaası üzeresin, ayağa kalk” diye ikaz etti.
Fatih ifade için hemen ayağa kalktı. Kadı Hızır Bey, tüm olan biteni inceledikten ve ifadeleri aldıktan sonra Fatih’i suçlu buldu ve kısas ayetini okuyarak, Fatih’in elinin de aynı şekilde kesilmesine karar verdi.
Cihan Padişahı olan, Dünya’yı dize getiren Fatih Sultan Mehmed Han, karara hiç itiraz etmeden saygı duyarak: ”Hüküm Şerefli olan İslam Şeriatı’nındır!”dedi. Hristiyan mimar bu adaletin karşısında duygulanarak gözyaşları içinde
–“Hakkımdan vazgeçiyorum, karşılık olarak diyeti kabul ediyorum!” dedi.
Olay tatlıya bağlandıktan sonra Fatih Sultan, Kadı Hızır Bey’e:
–“Benden değil de Allah’tan korktuğun için seni tebrik ederim!” dedi.
Kadı Hızır Bey’de birden ayağa kalktı ve oturduğu minderin altından topuzunu çıkararak:
–“Eğer verdiğim kararı kabul etmeseydin, elimdeki bu topuzla kafana vuracaktım” dedi.
Fatih’te bu cevaba karşılık olarak, kaftanının altında sakladığı hançeri gösterdi ve:
–“Sen de eğer padişah olduğum için bana ayrıcalık tanıyıp, adalet üzere karar vermeseydin, bununla kelleni koparacaktım” dedi.
Fatih Sultan Mehmed, şahsi servetinden Hristiyan mimara ayrıca bir ev hediye etti. Bunun üzerine Hristiyan mimar; ”Dünya’da böyle bir adaletin eşi ve benzeri yoktur. Ben artık bu andan itibaren Müslümanım” diyerek Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu